TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ-ECZACILIK FAKÜLTELERİ DEKANLAR KONSEYİ ORTAK TOPLANTISI
SONUÇ DEKLARASYONU
Eczacılık Fakülteleri Dekanları ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti olarak bizler, 23 Kasım 2018 günü Ankara’da bir araya gelerek eczacılık işgücü planlaması ve eğitimi ile ilgili görüş alışverişinde bulunduk.
Eczacılık alanında 2012 yılında yürürlüğe giren yasa maddesi ile 2013 yılında eczacılık fakültelerine giren öğrencilerle ilgili yeni bir uygulama gündeme gelmiştir. Buna göre; artık serbest eczane açmak veya serbest eczanelerde mesul müdür olarak çalışmak isteyen bir eczacı, en az bir yıl müddetle hizmet sözleşmesine bağlı olarak mesul müdür eczacı ile birlikte serbest eczanelerde yardımcı eczacı olarak çalışmak zorundadır. Bu konu ile ilgili değerlendirmeler, Türk Eczacıları Birliği ve Dekanlar Konseyi tarafından ayrı ayrı yapılmıştır. Ancak, bir noktada ortak bir tutum alınması kaçınılmazdır. O da Yüksek Öğrenim Kurumu tarafından plansız ve kontrolsüz bir biçimde Eczacılık Fakültesi açılmasına izin verilmesidir. Şöyle ki, Eczacılık Fakültesi sayısı 2003-2004 öğretim yılında 11’den, 2012-2013 yılında 17’ye, 2018-2019 yılında 42’ye çıkmıştır. Sağlık Bakanlığı rakamlarına göre, yıllık mezun sayısı 1600’ün üzerinde olmakla birlikte öğrenci başına düşen öğretim üyesi sayısı düşmekte ve tüm fakültelerde büyük farklılık göstermektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan “2023 yılı Sağlık İş Gücü Hedefleri ve Sağlık Eğitimi” başlıklı rapora göre; bugünkü koşullar sabit kalmak kaydıyla 2023 yılı sonunda yaklaşık 9.000 arz fazlası oluşacaktır. Bizim hesaplamalarımıza göre ise, fakültelere yönelik bir düzenleme yapılmaz (yeni fakülte açılmaması, var olanlarda kontenjanların azaltılması) ve insan gücü planlaması dikkate alınmazsa, bu sayıdan çok daha fazla mezun ve işsiz eczacı olacaktır. Sağlık Bakanlığımız da yeni eczacılık fakültelerinin açılmaması, mevcut kontenjanların da azaltılması gerektiği düşüncesine raporunda yer vermektedir.
Gerek Türk Eczacıları Birliği gerekse Dekanlar Konseyi, bu sorunu aktarmak için YÖK nezdinde defalarca girişimde bulunmuş ancak şu zaman kadar sorunun çözümü noktasında somut bir adım atılmamıştır.
Eczacılık, multidisipliner bir alan ve Avrupa’da 2005/36/EC Direktifi ile profesyonel nitelikleri tanımlanmış ve standardize edilmiş, beş yıllık bir sağlık eğitimidir. Diğer sağlık eğitimleri gibi, bu eğitimin verilmesindeki kalite standardının sağlanması da, hastanın refahı için hayati önemdedir. Ancak, gelinen durumda Türkiye’de bazı eczacılık fakültelerinde öğretim üyesi/araştırma görevlisi sayısındaki yetersizlikler nedeniyle önemli sorunlar yaşanmaktadır.
Hem standart ve kaliteli bir eğitim alan eczacıların topluma daha nitelikli bir hizmet vermesi, hem de üniversite mezunu genç işsizler arasında yenilerinin katılmasının engellenmesi için bu dönemde çok acil olarak;
– Yeni eczacılık fakültelerinin açılması durdurulmalı,
– Lisans kontenjanları azaltılmalı, lisansüstü eğitime ağırlıklı verilerek eczacılık fakültelerinin eksik olan akademisyen kadrosunun tamamlanması sağlanmalı,
– Dekanlar Konseyinin yapmış olduğu yeni açılmış eczacılık fakültelerinin öğrenci almadan önce “asgari eğitime başlama kriterleri” çalışmasının bir an önce hayata geçirilmesi,
– Dekanlar Konseyinin yapmış olduğu eczacılık fakültelerine öğrenci kabulünde “taban sıralama uygulanması” çalışmasının da bu sene ÖSYM kılavuzuna eklenmesi,
– Var olan eczacılık fakültelerinin tümünün eğitimlerinin akredite olması için gerekli alt yapı ve koşulların sağlanması için çalışmalarına hız vermesi sağlanmalıdır.
Söz konusu olan sadece eczacının geleceği değil, hastanın sağlığıdır.
Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
Eczacılık Fakülteleri Dekanlar Konseyi ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti