Basın Açıklaması: Eczanelerimize Asacağımız Afişlerle Kadına Şddete Dur Diyeceğiz
ÖZGECAN’IN AİLESİNE DESTEK AMAÇLI ZİYARET GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
TEB olarak; bu 8 Mart tarihinde, kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için ‘Kadına Yönelik Şddet Kader Değil’ başlıklı afişleri, 25.000 noktada hizmet veren tüm eczanelere asılmak üzere gönderiyoruz. B
ununla birlikte Özgecan cinayetinin ardından, TEB Kadın Heyeti olarak ailesine destek ziyaretinde bulunacağız.
Kadınların değersizleştirildiği ve katledildiği günlerin gölgesinde bir 8 Mart yaşıyoruz. Sokakta, evde, toplu taşıma araçlarında her gün bir kadın vahşice katlediliyor, şiddete maruz kalıyor ya da şiddet tehdidi ile yaşıyor. Evet, şiddet bir bütün olarak tüm toplumu sarıyor ama en çok mağdur olan, canını kaybeden ise ne yazık ki kadınlar oluyor. Kadınların büyük çoğunluğu tanıdığı bir erkekten, bir yakınından yani babasından, abisinden ya da kocasından şiddet görüyor.
Her gün, bir yakını tarafından, herkesin gözü önünde katledilen bir kadın cinayeti haberi alıyoruz. Bu kadınlar farklı mesleklerden, farklı sosyal statüde, Türkiye’nin farklı coğrafyalarında ve çeşitli yaştalar. Hepsinin ortak noktası kadın olması… Kısacası kadına yönelik şiddet bireyselleştirilemeyecek, münferit adledilemeyecek bir hal almış durumda ve artarak devam ediyor. Kadına yönelik şiddet hepimizi ilgilendiren toplumsal bir sorundur. Dolayısıyla durdurmak da hepimizin sorumluluğu olmalıdır.
Bildiğiniz üzere geçtiğimiz ay hepimizi yasa boğan ve toplumda büyük bir infial yaratan bir olay yaşadık. Gencecik 20 yaşındaki genç kızımız Özgecanımız erkek şiddetinin kurbanı oldu. Bu vahşet cezasız kalmamalı, insanlıktan nasibini alamamış bu caniler en ağır şekilde cezalandırılmalı. Şddet mağduru kadınları korumak için yalnızca söz üretmenin yeterli olmayacağını; yeni yapısal düzenlemeler yapılması ve var olan yapıların da güçlendirilmesi gerektiğini biliyoruz.
Değerli Basın Mensupları;
Ülkelerin gelişmişlik düzeyi artık sanayisi, askeri gücü, endüstrisi ile değil; kadına verdiği değer, eşitlik ve sorumluluklar ile belirlenmekte. Bu gerçeğin yaşandığı bir dünyada bizler ne yazık ki hala 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadına yönelik şiddeti, eğitim ve öğretim hakkı elinden alınan çocuk gelinleri, siyasette kadın kotasını, “töre-örf-adet” diyerek meşru bir zemine oturtulmaya çalışılan kadın cinayetlerini konuşuyoruz.
Bizler birer sağlık çalışanı olarak; sağlık hakkının, yaşam hakkına ilişkin olduğu için son derece önemli olduğunu düşünmekteyiz. Biz eczacılar, kadın haklarının en başında, sağlık ve güvenlik hakkının geldiğini düşünüyoruz. Sağlık, elbette ki en temel insan hakkıdır. Ve kadınların da bu sağlıksızlığa itilmelerine seyirci kalınmaması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü; kadına yönelik şiddet aynı zamanda ciddi bir sağlık sorunudur.
Biz eczacılar yalnızca bir ilaç danışmanı olarak değil, aynı zamanda toplumun her kesiminden insanların birçok sorununu paylaştığı, güvene dayalı, yüz yüze ilişkiler sürdüren kişiler olarak bu konularda üzerimize büyük sorumluluklar düştüğünün de farkındayız. Bu nedenle bu alanda yılmadan, yıllardır örgütlü mücadele sürdüren kurum ve kuruluşlarla somut işbirliği içerisinde olmaya da hazır olduğumuzun altını çizmek istiyoruz. Siyasilere, yargıya, kolluk kuvvetlerine yani kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda sorumluluk alması gereken herkese sesleniyoruz.
Türk Eczacıları Birliği olarak; toplumsal bir sorun haline gelmiş olan kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda sorumluluk alması gereken herkesi bireysel ve toplumsal düzeylerde daha sorumlu davranmaya davet ediyor ve başta kadın eczacılarımız olmak üzere, tüm kadınların gününü kutluyoruz. Çalışan, üreten, ekonomik özgürlüğünü kazanmış, söz sahibi kadınlarımızın sayısının artacağı, şiddetin son bulduğu, kadın algısının değiştiği bir ülke yaratmayı ümit ediyoruz.
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti