Gözümüzün önünde bir savaş yaşanıyor. Tarihsel olarak Kürt, Arap ve Türkmen nüfusun toprakları olan Kobane’ye, adını sözde İslam Devleti koyan ancak İslam’ın bir hoşgörü dini olduğundan habersiz olan teröristler acımasızca saldırıyor. İnsanlar sınırın iki tarafında köylerini boşaltmaya zorlanıyor. İnsanlığın yarattığı tarihsel ve kültürel miras, onun da ötesinde bir arada yaşama kültürü her geçen dakika daha fazla zarar görüyor.
Aynı biçimde Türkiye’de de Kobane ile dayanışma eylemleri sırasında kullanılan orantısız şiddet, 6 ilde sıkıyönetim ilan edilmiş olması ve özellikle provakasyona açık olan bu ortamda gerçekleşen saldırılar sonucu şu ana kadar 14 yurttaşımızın hayatını kaybetmesi bizleri ilerleyen günlerde daha da vahim tablolarla karşılaşma endişesine sürüklüyor. Bizler, herkese sağduyu çağrısı yapıyor, sorunların demokrasinin olanakları içinde ve herkese eşit bir mesafede durarak çözülmesini istiyoruz.
Sağlık çalışanları olarak, savaşın temel bir yaşam hakkı ihlali olduğu gerçeğinden hareketle, bu savaşın bir an önce bitirilmesi için uluslararası toplumu göreve davet etmeyi bir sorumluluk sayıyor, yaralananlar içinse hem Türkiye hem de Suriye tarafında gerekli tüm sağlık önlemlerinin alınması için yetkilileri göreve çağırıyoruz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ