5-7 Haziran 2014 tarihleri arasında Malatya’da gerçekleştirilen TEB 39. Dönem Merkez Heyeti 1. Bölgelerarası Toplantı sona erdi.
Çok sayıda Malatyalı eczacının takip ettiği toplantıya, Türkiye’nin hemen her ilinden eczacı odası başkan ve yöneticileri ile delegeleri katıldılar.
Açılış seromonisinin ardından Toplantı, TEB Merkez Heyeti Çalışma, Mali ve Denetleme Kurulu raporlarının sunumuyla devam etti.
İkinci gününde ise, TEB İthal İlaç Birimi’nin çalışmalarıyla ilgili yapılan detaylı sunumun ardından, bölge eczacı odası temsilcilerinin konuşmalarına geçildi.
Bölgelerarası Toplantıda ayrıca ‘TEB Eczacılık Akademisi Sürekli Eğitim Programlarının Değerlendirilmesi, Önemi ve Geleceği’ başlıklı bir de panel gerçekleştirildi.
33 konuşmacının kürsü aldığı Toplantı, TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak’ın cevap ve kapanış konuşmasıyla sona erdi. Çolak konuşmasında özetle şunları söyledi:
‘Sayın Oda Başkanları ve Yöneticileri,Değerli meslektaşlarım,
Merkez Heyetimize yönelik öneri ve eleştirileri değerlendirmek üzere, Heyet adına söz aldım. Öncelikle tüm öneri ve eleştiri getiren yöneticilerimize çok teşekkür ediyorum. Bizlerin hem bölgesel sorunlarla ilgili daha geniş bilgi sahibi olması, hem de genel sorunlara dair bakış açılarımızın ortaklaştığı ve ayrıştığı noktaları gözlemleme fırsatı sundular.
Ayrıca bölgelerinde yürüttükleri etkinlik ve araştırmaları bizlerle paylaşarak, diğer eczacı odalarımıza da ilham verdiler. Ben kişisel olarak çok verimli bir toplantı geçirdiğimizi düşünüyorum, bizler bu toplantıdan çok faydalandık ve gelecek için hep beraber çizdiğimiz yol haritamıza bazı eklemeler yaptık.
Şu an dünyada bilinen bütün fiyat kontrol politikalarını kullanan tek ülkeyiz, o yüzden buna da fiyat kontrolü değil, “acımasız tasarruf” diyoruz. Ve ekliyoruz, “sağlıkta fiyat kontrolü olabilir ama tasarruf olmaz”.
Sağlıkta niye tasarruf olmaz? Çünkü sağlıkta hastanın o tedavi hizmetini alayım bunu almayayım, ya da o ilacı ver, bu kalsın deme şansı yoktur. Üstelik böyle dediği zaman, aslında ileri dönemde sağlık harcamalarını artırır, onu böyle demeye zorlamak ekonomik politikalar açısından da akılcı değildir. Tasarrufun tek yolu, her zaman söylediğimiz gibi, sağlık ve ilaç hizmetlerinin akılcı ve sorumlu kullanımıdır, bunun dışında hiçbir tasarruf yapılamaz.
Fiyatlandırma, bir denge işidir ve kuşkusuz bu dengede en önce hesaba katmanız gereken hasta sağlığıdır, sağlığa erişimdir.
Geldiğimiz noktada ilaç fiyatlarının rasyonel olmayan biçimde düşmesi ve hızla açılan eczacılık fakülteleri, sağlık sisteminin açıklarının eczacının üzerine yüklenmesi, bir verirken beş alma politikası sonucu, eczacılar yapısal bir ekonomik krizin içine girmiştir.
Hayat hızla akıyor ve bu akış içinde bir yer tutumanın hesabını sürekli yapmak gerekiyor. Bunun için de geçmişi, bugünü ve şimdiye iyi değerlendirmeli, proaktif bir tutum içinde, geleceğe yönelik önerilerimizi bugünden şekillendirmeliyiz.
Her şeyden önce meslek hakkının en güncel, acil ve meşru ortak talep haline geldiğini, hepimizin meslek hakkı konusunda düşünüp konuşmaya başladığını büyük bir heyecanla izliyoruz.
Değerli meslektaşlarım,
Eczacının ekonomik sorunlarının güncel ve yapısal çözümleri önümüzdeki dönem yine hepimizin baş gündemi olacak. Hep beraber, hem aklımızla hem mücadele gücüm
üzle eczacının gelecekte hak ettiği yerde olacağına inanıyorum. Eczacıya her zaman ihtiyaç olacak. Bunun sayısına, statüsüne, mesleki doyum düzeyine ise bizim mücadelemiz karar verecek.
Eczacının ekonomik sorunlarının güncel ve yapısal çözümleri önümüzdeki dönem yine hepimizin baş gündemi olacak. Hep beraber, hem aklımızla hem mücadele gücümüzle eczacının gelecekte hak ettiği yerde olacağına inanıyorum. Eczacıya her zaman ihtiyaç olacak. Bunun sayısına, statüsüne, mesleki doyum düzeyine ise bizim mücadelemiz karar verecek.
Bu güzel toplantının ardından Malatya eczacı odamıza bir kez daha teşekkür ediyor, bölgelerinize güven içinde dönmenizi temenni ediyorum. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.‘