Basına ve kamuoyuna,
COVID-19 ile etkin mücadelenin en önemli kanallarından birisi de tanı testlerinin yaygınlaştırılması ve daha fazla kişiye yapılması. Zira Dünya Sağlık Örgütü de yaptığı açıklamalarda el yıkamanın ve hep beraber evde kalmanın önemine değiniyor ve üzerine basarak söylüyor: “Test, test, test.” Harvard Üniversitesi’nin araştırmasına göre, bir yıl içinde koronavirüsü kontrol etmek için semptom gösteren hastaların en az % 80’inin ortaya çıkan semptomlardan sonraki bir gün içinde test edilmesi ve izole edilmesi gerektiğini göstermektedir.
Türkiye’de şu anda günde 5.000 test yapılmaya başlanmış durumdadır. Bu, COVID-19’un kontrol altına alınması için son derece yetersiz bir miktardır. İngiltere’de bugün itibariyle uygulamaya konan testler eczaneler aracılığı ile de uygulanmaktadır. Söz konusu testler eczanelerimizde bulunan gebelik testleri gibi kaset testlerdir. Parmak ucundan alınan kan ile antikor üzerinden bakılan ve 15 dakika gibi bir zamanda çok hızlı sonuç veren bu testlerin ülkemize gelmesi durumunda ve elbette Sağlık Bakanlığı’nın da mevzuat düzenlemeleri yapması halinde eczanelerimizde uygulanabilecektir. Eczanede yapılacak testler ile hastanelerde oluşan yükün azalacağı unutulmamalıdır. Kişilerin kendi kendilerine test yapmaya karar vermesinin önüne geçilecek, ciddi bir arz sıkıntısı bulunan testlerin rasyonel dağıtılması sağlanacaktır. Kişinin test sonuçları ile baş başa kalması, hiçbir testte istenir bir durum değildir. Korona testi pozitif çıktığı durumda başlayacak olan prosedürü hastanın rasyonel biçimde takip edebilmesi de mümkün değildir.
Eczacılarımız bu noktada, gerekli önlemlerin alınması kaydıyla, birinci basamak sağlık hizmetlerindeki görevini yerine getirmeye hazırdır.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ