1 – 7 Nisan Kanser Haftası: Erken Teşhisle Hayata Şans Vermek Mümkün
Günümüzün en büyük sağlık sorunlarından birisi olan kanser, kalp ve damar hastalıklarından sonra ölüm nedenleri sıralamasında ikinci sırada yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünya üzerinde yaklaşık altı kişiden birinin ölüm nedeni kanser. İncelendiğinde bu kayıplara %70 oranında düşük gelirli ve orta gelirli ülkelerde rastlandığı görülüyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün hazırladığı rapor, gelişen tedavi ve teknoloji imkanlarına rağmen kansere bağlı ölümlerin artacağını, 2030 yılında bu sayının 13.1 milyon kişiye çıkacağını öngörüyor. Tablo bu denli ciddiyken önleyici sağlık hizmetleri ve erken teşhisin önemi bir kez daha gündeme geliyor.
Kanserin nedenleri arasında genetik faktörler kadar çevresel faktörler de önemli yer tutuyor. WHO’nun raporu, kansere bağlı ölümlerin üçte birinin temel davranış ve beslenme alışkanlığıyla ilgili olduğunu söylüyor. Sağlıklı bir yaşam tarzıyla bazı kanser türlerinin önüne geçilebilmesi mümkün. Sağlıklı ve dengeli beslenme alışkanlıkları edinerek, düzenli spor yaparak, obeziteyi kontrol altında tutarak, tütün mamulleri ve alkolden uzak durarak, sağlıklı ve dengeli bir yaşam biçimini benimseyerek kanser vakalarının görülme sıklığını belli oranda indirgemek mümkün.
Kanserle mücadelede umut veren şeylerin başında ise erken tanı testlerinin gelişmesi geliyor. Bu noktada da genetik faktörler, aile öyküsü, yaşam biçimi gibi sebeplerle kanser riski taşıyan her bireyin düzenli aralıklarla çeşitli kontrollerden geçmesi önem taşıyor. Erken teşhis politikalarının güçlendirilmesi ile birlikte pek çok insanın kanserden kurtulması aşamasında ise sağlık otoritelerine büyük görev düşüyor.
Erkeklerde görülme sıklığı en yüksek kanser türleri kolon ve rektum, prostat ve akciğer kanseri olarak karşımıza çıkıyor. Bilhassa 40 yaş üstü erkeklerin rutin kanser taraması yaptırmaları önem taşıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türlerinde ise meme, rahim ağzı ve tiroit kanserleri karşımıza çıkıyor. 20 yaşını geçen tüm kadınların düzenli olarak kendi meme muayenelerini yapmaları; kırk yaşına dek her üç yılda bir ve kırk yaşından sonra her yıl mamografi çektirmeleri gerekiyor. Erken teşhisle önlenebilen rahim ağzı kanseri ile ilgili olarak ise 30 yaşını geçen her kadının düzenli bir şekilde HPV ve PAP Smear testlerini yaptırmaları gerekiyor.
Halkın sağlığını önceleyen bir sağlık meslek örgütü olarak kanserle mücadelede ve erken teşhis politikalarının geliştirilmesinde dün olduğu gibi bugün de üzerimize düşeni yerine getireceğimizi ifade ediyor, konu hakkında sağlık otoriteleri ve diğer sağlık meslek örgütleriyle ortak çalışmalar yapmaya hazır olduğumuzu söylüyor ve erken teşhisin önemini Kanser Haftası sebebiyle bir kez daha hatırlatıyoruz.
Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
MERKEZ HEYETİ