Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden davet edilen, çoğunlukla yüksek cirolu eczacılara yönelik bir toplantı yapıldı. Toplantıyı düzenleyen dağıtım kanalı, davet edilen eczacıları "seçkin eczacılar" olarak tanımlamakta ve toplantının amacını ise "eczanelerin farklı ürünlerde satış hacmini artırma, daha iyi satın alma, çeşitli konularda eğitim sunma, hukuksal destek ve mesleki dayanışma gibi konularda destek" olarak tanımlamakta idi.
Sağlıkta dönüşümle başlayan ve 2009 yılında uygulamaya konulan Global Bütçe ile eczanelerimiz için şiddetlenen "darboğaz ve erime" süreci hız kesmeden devam ediyor. Ülkemizde serbest eczacının bu zorlu süreçten geçerken farklı çıkışlar araması son derece normaldir. Fakat bu toplantıda eczacıya sunulan model, topyekûn bir kurtuluşun formülü değil, eczacıyı ayrıştırmaya yönelik bir girişimdir.
Bu toplantıda, satın alma, eczanenin konseptinin yenilenmesi ve eğitim gibi eczacının ihtiyacı olan konular ön plana çıkarılmıştır. Hizmetin karşılığında alınacak organizasyona giriş ve aidatlar, dönemsel kampanyalar ile oluşturulacak satış baskısı, tek bir dağıtım kanalı ile çalışma mecburiyeti gibi hususlar ise işin perde arkasında kalan diğer yüzüdür. Organizasyona dâhil olan eczaneler sayesinde, firma kendi ürünleri için satış kanalları oluştururken, dağıtım kanalı da kazandığı yüksek ciro hacmi ile dikey büyüme sağlayacaktır.
İlaç sunum hizmeti bir bütündür. Cirolarına göre eczaneleri bölmek; dış tehditlere karşı rekabet etmek yerine, vahşi iç rekabet ortamını sağlayacak bu yapılanma, küçük ve orta ölçekli eczanelerin yok olmasına yol açacak, eczane sahipliği sürecinin sorgulanmasına ve bir süre sonra zincir eczane modelinin ülkemize yerleşmesine neden olacaktır. Bizler biliyoruz ki bu anlatılanlar yurt dışında zincir eczaneleri olan bu kanalın ülkemiz eczaneleri için hiç kabul etmeyeceğimiz hesaplar içinde olduğudur. Oluşturmak istenen organizasyonla, bulanık suda avlanma fırsatının arandığının farkındayız ve süreci dikkatle izlemekteyiz.
Bu nedenlerle yüksek cirolu eczaneye, prim, mal fazlası, vade desteği veren dağıtım kanalının bir yandan düşük cirolu eczanelere sevkıyatı keserken, diğer yandan kendilerince "seçkin eczanelere" yönelik yaptığı sözde kurtarma organizasyonuna şüpheyle bakmaktayız.
Tüm meslektaşlarımızın bu süreçte bölünerek ve ayrışarak bireysel kurtuluşun mümkün olmadığını ve tek çözümün, bizi biz yapanın, birlik ve beraberliğimiz olduğunu görmesi gerekmektedir. Eczacı, mesleki gelişimini, kendi mesleki örgütü ile sağlayabilecek güçtedir.
Biz aşağıda imzası olan Eczacı Odaları olarak yasalarımıza aykırı bu aldatmacaya karşı duracağımızı ve mücadele edeceğimizi meslektaşlarımıza beyan ederiz. Ayrıca eczacı kamuoyunu bu ve benzeri organizasyonlara karşı uyanık ve dayanışma içinde olmaya, Meslek örgütlerimizi de tanıtım toplantısında bile, yurtdışından katılan konuşmacılarının çoğunun zincir eczane sahibi olduğu, bu organizasyona karşı tepki göstermeye çağırıyoruz.
İSTANBUL ECZACI ODASI
ANKARA ECZACI ODASI
İZMİR ECZACI ODASI
ADANA ECZACI ODASI
BURSA ECZACI ODASI
GAZİANTEP ECZACI ODASI
DİYARBAKIR ECZACI ODASI
KAHRAMANMARAŞ ECZACI ODASI
TRABZON ECZACI ODASI
TEKİRDAĞ ECZACI ODASI
MERSİN ECZACI ODASI
KOCAELİ ECZACI ODASI
VAN ECZACI ODASI
MARDİN ECZACI ODASI
AMASYA ECZACI ODASI
KARAMAN ECZACI ODASI