8 Mart Kadınlar Günü Programı Düzenlendi
Türk Eczacıları Birliği Kadın Eczacılar Çalışma Grubu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında bir program düzenledi. Online olarak düzenlenen programa Türkiye’nin her yerinden eczacılar katılım sağladı.
Program, Kadın Eczacılar Çalışma Grubu Başkanı Ecz. Mine Erdoğan’ın açılış konuşmasıyla başladı. Ecz. Mine Erdoğan, Çalışma Grubu’nun yaptığı çalışmalardan bahsederek şunları söyledi: “Son derece yoğun bir çalışma dönemini geçirdik. Yorulduk, pek çok konuda düşüncelerimiz değişti, pek çok yeni bilgi edindik. Kendimizi güçlendirdik. Bugün de bu 8 Mart’ta, Dünya Kadınlar Günü’nde, sizin karşınızda, yaptıklarımızın bir özeti olarak bulunuyoruz.” Ecz. Mine Erdoğan, konuşmasında, “Bizler, kadın eczacılar olarak, toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizliklerin etrafımızı sardığı bir dünyada yaşamaya itiraz ediyoruz. Kadınların eşit temsil edilmediği her türlü yapıya itiraz ediyoruz. Kadınların temsil edildiği bir meslek örgütünün çok daha güçlü bir meslek örgütü olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Programda, Kadın Eczacılar Çalışma Grubu’nun çalışmalarından olan Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Eczacılık kitabının da tanıtımı yapıldı. Araştırmayı yürüten Türk Eczacıları Birliği Başkan Danışmanı Dr. Ecehan Balta, araştırmanın bu sene 500’e yakın kadın serbest eczacının katılımıyla yeniden yapıldığını ve 20 yıl önceki çalışma ile karşılaştırma olanağı bulduklarını ifade etti. Balta, araştırmadaki bazı verileri de katılımcılarla paylaştı: “Kazanç kadına ait olsa bile mülkiyet eşinin olmaktadır, yüzde 33’ten 5’e düşmüş. Eş ya da babanın baskısı çalışma koşullarını olumsuz etkilemektedir, yüzde 50’den yüzde 30’a düşmüş. Kurumlarla ilişkilerde erkekler daha başarılıdır, ifadesine katılanların oranı yüzde 66.7’den yüzde 18’e düşmüş. 2001 araştırmasında kadınlar meslek örgütünde görev almaktan çekinmektedir, diyenlerin oranı yüzde 76.2 imiş. Bu oran 2021 araştırmasında 24.3. Ama dışarıdaki dünyaya baktığımızda ne olmuş: Yönetimlerde kadınlar yüzde 8,5 oranında artmış.”
Program, Kadın Eczacılar Meslek Örgütünde Temsiliyeti Tartışıyor başlıklı atölye sunumlar ile devam etti. Programın bu kısmında, 4 Mart 2021 tarihinde gerçekleşen ve “Kadınlar neden yönetimlere giremiyor? / Neler olursa kadınlar yönetimlere girer? / Kota bize ne tür avantajlar sağlar? / Kadınların yönetimde sürekliliğini sağlamak için neler yapılması gerekir?” soruları ekseninde gerçekleştirilen atölye çalışmalarının sonuçları paylaşıldı. Grup çalışması şeklinde gerçekleştirilen grubun raportörleri detayları katılımcılarla paylaşıldı.
Ecz.Azize Tulan, “kadınlar yönetimlere neden girmiyor ve kadınlar yönetimlere neden giremiyor” soruları üzerinden çalıştıklarını ifade etti. Tulan, sunumunda “Kadınlar listelerde yer almayı tercih etmiyor ya da istemiyor söylemini nedenleri/niçinleri/nasılları bağlamında masaya yatırmaya çalıştık. Son kertede bireye yüklenen ve “tercih” olarak görülen olgunun arkasında yer alan, bir nevi görünmez engel diye tabir edebileceğimiz yapının ifşasına yönelik, sosyoekomik/kültürel dinamiklerin işeyiş mekanizmasını göz önünde bulundurarak tartışmayı yürütmeye çalıştık” ifadelerini kullandı.
İkinci grubun sunumunu gerçekleştiren Ecz. Bilge Kavakoğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştır: “Atölye çalışmasında aklımda kalan, insan insanın kurdudur felsefesi yerine önce kadın kadının yurdudur felsefesi ardından bu durumun genele döndürülerek insan insanın yurdudur felsefesinin benimsenmesi. Bir diğer aklımda kalan da çalışmalar sırasında çok sözü edilen kadın dayanışması oldu.”
Üçüncü grubun sunumunu gerçekleştiren Ecz. Ceyda Varlı, sunumunda “Hepimizin eczanesinde bulunan eşit kollu teraziyi gözümüzün önüne getirelim. Bu haliyle bir kefenin yukarıda bir kefenin aşağıda durduğunu kolaylıkla görebiliriz. Dengeye gelip doğru ölçüm yapabilmesi için geçici özel önlemlerin alınması şarttır. Kota konulması tüm bunlar için bize yol açacaktır. Açılan bir yolda ilerlemek her zaman daha kolaydır, itici güç sağlar ve teşvik edici olur” ifadelerine yer verdi.
Ecz.Özden Sak, dördüncü grubun sunumunu gerçekleştirdi. Sak, sürekliliğin önemine vurgu yaparak: “Siyasette, sivil toplum kuruluşlarında, yönetim kademelerinin her biriminde kadınların var olup sürekliliğinin devamı için öncelikle bizlerin gerçekten istekli olması şart. İstekli olmak önemli olduğu kadar, geldiğimiz yönetim kademelerinde isteğimiz ile kalıp devamını sağlamak için çok çalışmak, işimize odaklanmak, kadın erkek cinsiyet fark etmeksizin nezaket çerçevesinde rekabet yapabilmek gerek” ifadelerini kullandı.
8 Mart Dünya Kadın Eczacılar Günü programı Nilgün Belgün söyleşisi ile devam etti. Moderatörlüğünü Ecz. Mine Erdoğan’ın gerçekleştirdiği keyifli söyleşi katılımcılardan gelen soruların yanıtlanmasıyla son buldu.
Programın tamamını ilgili linkten izleyebilirsiniz:
https://www.youtube.com/watch?v=AF9fNXlmiGg&t=4649s&ab_channel=Eczac%C4%B1TV